Son Dakika Haberler

ÇIKIŞ YOK.! Nihal Yeşilbaş

ÇIKIŞ YOK.! Nihal  Yeşilbaş
Okunma : 1.154 views Yorum Yap

nihalyesilbas-11Cumhuriyet’in ilanından sonra ülkemiz, Türkiye’miz Atatürk’ün devrim ve ilkeleri ile hızla yeni bir görüntüye ve yapılanmaya başladı. Yeni ve kahredici bir savaştan halkının elbirliği ile omuz omuza çıkan ülkemiz, büyük bir değişim göstererek, zamanın getirdiği çağdaşlık ve yapılanmaya hızla uyum sağladı. Sanayi alanında eksik ne varsa giderilmeye çalışıldı. Milleti ile el ele veren devlet, teknoloji, sanat, tarım, sanayi ve spor dallarında, on sene denecek kadar kısa sürede köyünden şehrine yeniden şahlanmaya başladı. Lafla değil, on senede bir dünya savaşının ağırlığı altında kalan ülkemiz, her alanda kendisini demir ağlarla ördü.

 

Oysa şu an günümüze baktığımızda, zamanında yapılan bütün eserlerin, fabrikaların, sanayinin satılarak, ayrıştırılan, bölünen toplumun harabe haline getirildiğini gördükçe nereden nereye geldik dememek içten bile değil. Piyano, keman, senfoni, heykeli, tiyatrosu ile eleştirilen sanatçılarımız, millet madalya toplarken yerinde sayan ve antrenman yapacak yer ve ödenek bulamayan sporcularımız, kalemleri kırılan gazetecilerimiz ile toplum adeta tekdüze bir hayat tarzına sürüklenmek isteniyor. Bizi bir arada tutan değerlerimiz yok edilerek toplumun manevi ihtiyacı olan her şey silinmeye yok edilmeye çalışılıyor.

 

Her şey azaldı. Türkiye her anlamda bitme noktasında.! Huzur azaldı, mutluluk azaldı, ülkece futbolda seyirci olmak hariç spora eğilim azaldı. Müzelerde ziyaretçi sayısı azaldı, turist sayıları azaldı, sokağa çıkma, yürüme azaldı, komşuluk, misafirlik azaldı, okuma, yazma azaldı. Hukuk kayıp, adalet azaldı.

Özgürlük azaldı.

 

Ülkece kayıplara doğru sürükleniyoruz. Maneviyat duygusu her türlü kayıp, maddiyat yönünü ise tartışmaya bile gerek yok.! Açlık ve sefaletin adı sadaka kültürüne dönüşmüş, maneviyatın adını fıtrat almış durumda. Milli gelir birilerine rant için dağıtılırken birkaç kuruşa mahkum edilen bordro mahkumlarına, bol sıfırlı rakamlar karşılığında çıktığı televizyon kanallarında şükretmesini nasihat edenler türedi.

 

Nereye gittiği belli olmayan bir ülkede yaşamanın zorluğunu çekmekteyiz. Sınırlarımızın ötesinde dostumuz yok. Bizim başımızdakiler ise kendi alemlerinde, kendilerini kurtarmanın telaşındalar. Koalisyon, açıkları, sahtekarlıkları ortaya çıkacak korkusu ile asla tercih etmeyecekleri bir yöntem. 1 Haziranda halk sandıkta tercihini ortaya koymuş ve mecliste görmek istediği tabloyu çizmişken, tek başına iktidar olmak için yeniden seçime gittiler. Tek başına iktidar olmazsak, 400 milletvekili vermezseniz kaos olur dediler, yüzlerce asker, polis ve vatandaşımız şehit oldu. Korku stratejisini yeniden sahneye koyarak şimdi de beyaz torosu çıkardılar ortaya. Biz gidersek çeteler türer demeye başladılar. Amaç tek başına iktidar olmak.

 

Nitekim yasaklamaya çalıştıkları internet tüm açıklığıyla her şeyi ortaya koyuyor. Binlerce dolarlık saatler, icraat diye gösterdikleri her alanda yapılan yolsuzlukları, terör örgütü ile görüşmeleri, perde arkasındaki konuşmaları herkes duydu.

Ülke Atatürk’ün seneler öncesinde gençlere söylediği gibi ‘şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edenlerle’ dolu.

 

1 Kasım’ı heyecanla bekliyoruz.

Umalım bir çıkış yolu olur. Aksi halde bu ülkede artık bir ÇIKIŞ YOK.!

Nihal YEŞİLBAŞ

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)