Gazeteci Mustafa Aslan bugünkü yazısına koyduğu başlığı ben de size sorayım.
http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12004905/akp-kendi-dosedigi-mayina-basti/mustafa-aslan
Başbakan 32 tane Türkçe konuşan yabancı uzman danışmanla çalışırken, hangisinin hangi konuda uzman olduğunu bizden iyi kendisi bilir. Böyle yaparsan mayına basarsın diyecek bir danışmanı yok muydu? Ya da, artık güveneceği kimsesi kalmamıştır.
Ne yapsa gemi batıyor, çaresizlik sesleri çıkartıyor, “kulak verin sesime” diyor, duyuramıyor. Nihat Genç de Halk TV konuşmasında bunu söyledi geçen hafta. Deliğe yaklaştığının farkındadır. Mayına bastırıyorlar onu. Gemiyi kayalıklara çarptıracak şekilde dümen kilitlendi, istese de dümeni çeviremiyor, gemiyi yönetemiyor.
Hiçbir kaptan kendi kendine gemiyi kayalara sürmez, fark ettiği son anda kendini kurtarmak için olsun dümeni kıvırır. Araba kullananlar iyi bilir, kazadan önce şoförün son yaptığı iş dümeni kıvırmaktır.
Gülen’in Nur cemaatine yakınlaşmasından söz ediyor bir cümlesinde Mustafa Aslan. Öcalan’ın Gülen’le ilgili söylediklerine bakıyor; “Gülen’le ikimizi aynı güç yönetiyor” demek istiyor. Şimdi diyorum ki, demek başbakanın Gülen ve Gül ile sürtüşmesi, bu saflaşmaya işaretti.
Cemaatleri hiç bilmem, ama, Nur deyince aklıma A.Gül’ün Nur-Şin’den verdiği nutuk gelir. Bir de, Kürdistan kuracakmış gibi yollara mayın döşeyip gönüllerinde Ermenistan kurmak olan birileri gelir aklıma. PKK içerisindeki Ermeni gönüllüler, muhtemelen yine Fransa beslemesi Katolik Ermeni gençler bunlar. Fransa’sız Dersim ayaklanması olmadığı gibi Fransa’sız PKK da olmaz.
Kürt-Türk çatışması olacak ve çok insan ölecek, öyle diyor çete reisi Öcalan. Evet, niyetini söylüyor, bizi iç savaşa sürüklüyorlar, aslında istediği Katolik Ermenistan’dır. Onu da söyleyeyim, Ortodoks Ermeniler buna karşıdır, onları da sürerler yine ateşe.
Öcalan’ı MİT buldu yetiştirdi dedikleri kadar var. Bence yine bir görevin adamı gibi davranıyor; Erdoğan’ı zora sokacak bir mektup yazmak, yine o görevin gazetecileri eliyle yayınlanabilirdi ancak.
“Batsın böyle gazetecilik” diyor başbakan. Aynı Hasan Cemal’i Kandil’e elçi gönderdiği zaman, “Kandil Kürt Şeriat eyaletine ne der, bir yokla gel”, dediğinde iyi idi.
Başkanlık sistemine karşı olduğunu beyan eden A.Gül, şimdiki görevine devam etsin ister, değil mi?
Şimdi anketlere bakın, Erdoğan düşüştedir, sebebi “ 2. Habur fiyaskosu” diyorlar. Doğaldır ki anketlerde yükselen taraf K.Kılıçdaroğlu – A.Gül ikilisi olacaktır. Çünkü anketçiler, tuzaklı sorularla halka alternatif bunu gösterecektir. “Bölünmeyi ve bölünme anayasasını durduracak bir Milli Hükümete ne dersiniz?” gibi bir soru o anketlerde hiç yer almayacaktır.
Görünen o ki, sadece AKP’ye değil, tüm Türkiye’ye ve CHP’ye mayın döşenmiştir. Kılıçdaroğlu maalesef CHP kitlesini emperyalist planları durdurmak üzere yeterince hazırlamamış, tabanını sadece AKP’den kurtulmak üzere şartlandırmıştır. Bu yetmez.
Çok uyanık olmalıyız.
Not: Güney Amerikalı Maya kardeşlerimiz yastadır, Mayaların büyük oğlu Hugo Şavez’i kaybettiler. Tüm ezilen dünyanın başı sağ olsun!

6.3.2013 / Mahiye Morgül