Onbinlerce insan, yaşlı-genç, bugün Silivri’ye aktı. Tarih; 8 Nisan 2012. Onlar, adalet isteyen akıncılardı. O duvarın arkasında yaşanan hukuksuzluğa göğüslerini siper ediyorlardı.
Biber gazlı bombalar, tazyikli su püskürten toma’lar akıncıları dağıtamadı. Jandarma yetmedi, polis getirdiler, yine dağıtamadı. Çünkü akıncılar, korku duvarını çoktan yıkmışlardı.
Mahkeme başkanı duruşmayı başlatamadı. Duruşma 11 Nisan’a ertelendi; bayrakları ellerinde on binlerce yurtseveri başka türlü dağıtamayacaklarını anladılar.
“Hukuksuz olarak kurulmuş olan Özel Yetkili bir mahkemeden adalet beklemiyoruz, onun için böyle bir mahkemenin vereceği kararı tanımıyoruz” demeye, on binler aktı Silivri’ye. Yahya Kemal’den Akıncılar şiiri geldi dilime…

Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı; “ilerle”
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle…

Evet, aynen öyle oldu, on binlerce yürek, Türkiye’nin her yerinden Silivri’ye akın etti… Yüzlerce otobüsle, kafilelerle… Bayrakları ellerinde, Atatürk posteri göğüslerinde…
Güneşe akıyorlardı, güneşe akın vardı…”Dursun bu hayasızca akın” diyorlardı.
Bir öfke seli oldular, aktılar Silivri’ye, dayandılar mahkeme barikatlarına…
Apo’ya öfke, PKK’ya öfke, Kürt açılımına öfke,
Sahte barışçılara, akildanelere öfke,
Bölücü Anayasaya öfke,
Türk ordusunu dağıtmaya öfke…
Türk hukuk sistemini dağıtmaya öfke…
Türk eğitimini dağıtmaya öfke…
Türk köylüsünü topraksız, ve de davarsız bırakmaya öfke…
Türk milletini vatansız bırakmaya öfke vardı her birimizde…
Her yaştan, öfke seli olduk, aktık Silivri’ye…
Akıncılar, korku duvarını yıktı geçti…
Ulusal Kanal televizyonu, canlı yayınıyla bir tarih yazdı;
Biber gazlı yayında Halil Nebiler, Can Karadut, Çetin Ünsalan…
Hukuksuz yasalar çıkartan AKP’ye öfkeli CHP milletvekilleri orada tarihe geçecek konuşmalar yaptı; Dilek Akagün Yılmaz, İsa Gök, Gürkut Acar, Mahmut Tanal, Kamer Genç… On binlerce akıncıyı Ankara’ya meclisi kuşatmaya çağırdılar; bölücü hainler için yasa çıkartmalarına böyle engel olabileceğimizi hatırlattılar!
Ve Silivri mahkemelerinin korkusuz avukatları;
Zehirli gazdan nasiplenen baba hukukçu Celal Ülgen…
İşçi Partisinin Mehmet Cengiz, Hasan Basri Özbey ve diğer kahraman avukatları…
Ergenekon davasını amazon avukatı Zeynep Küçük…
İstanbul Barosunun kahramanları, Ümit Kocasakal ve arkadaşları…
Bütün emeği geçmiş avukatlara ve bugün yüz metre ilerideki tutuklu odalarından duruşmaya getirilmeyen Sayın Doğu Perinçek ile Veli Küçük’e…
Bütün Silivri akıncılarına bin selâm!
8 Nisan gazanız kutlu olsun!