Milli bayramların kaldırılması ve Kutlama yasakları toplumu yeniden düşünmeye, farklı gözle bakmaya başlamasına sebep oldu.
Kimsenin umrun da değildi.
23. Nisan, 19 Mayıs,
Fazla tepki çeken yasaklar değildi.
Meydanlarda ve okul bahçelerinde, genel olarak sakin yerleşim yerlerinde 30 dan fazla yerde Atatürk Büstlerinin yıkılması da pek umurlarında olmadı Türk halkının.
Bazı hoşnutsuzluklar ve tepkisiz kalma, sessizlik, acaba daha neler olacak diye düşünmeye başlandı.
Her şey 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının kutlama yasakları açıklamasına kadar sessizce gelişti.
10 yıldır fazla tepki vermeden yaşanılan bir hükümet ve baskılar sonucu sessiz kalan kitle, İslamcı Faşizmi halka yaşatan AKP hükümetinin Ustalık dönemlerinde yaptırım, baskı, kararlı bir dinci söylem, Cumhuriyet değerlerinin alıştıra alıştıra değiştirilmesi, yok sayılması. Yayınlarda ve siyasi söylemlerde Cumhuriyeti yargılayan ve küçük düşüren söylemler, ve halkın nerede ise sesiz kalmasından almış oldukları cesaretle son kozlarını oynamaya çalışmışlardı.
Oysa Sesiz çoğunluk artık damarına basıldığının farkına varmasıyla ayaklamaya başladı.
Cumhuriyet, yasaklanan Cumhuriyet halkın mücadelesi ve Hükümet güçlerine karşı savaşarak kutlandı.
Bir tuaflık vardı.
Cumhuriyet kutlamalarının yasaklanmasına TÜRK ORDUSU GENELKURMAYI sessiz kalmış ve hiçbir destek vermemesi halkın dikkatini çekmeye yetti.
Sadece yapılan tek bir açıklama yapıldı.
ANIT KABİRE KATILIM SAYISINI TESPİT EDEMEDİK
Yabancı basın ise olaya nokta koydu. Cumhuriyetçiler direniyor
Arap ülkelerine yapılan özgürlük mücadeleleri operasyonları, Diktatör rejimlerinin yıkılması, Türkiye de diktatör rejimine karşı halkın ayaklanmasına vesile oldu.
Sosyal paylaşım sitelerinin katkısı, halkın her hangi bir örgüt çatısı altında örgütlenmesine ve ihtiyacına gerek duymadı.
Sürekli İnönü diyerek tek parti dönemini eleştiren Cumhuriyet karşıtı Hükümet, Atatürk dönemi demekten özellikle kaçınıyor oluşu ve ısrarla tek parti dönemi denilerek Kurucu Parti ve Kuvva-ı Milliyeyi hedef göstermesi halkın yeniden örgütlenmesine sebep oldu.
Artık kaçınılmaz olarak İSLAMCILAR VE CUMHURİYETÇİLER olarak cepheleşmiş durumdayız.
Bugün artık yasaklanan Cumhuriyet bayramından sonra TV tartışmalarında tespit ettiğimiz. Nagehan Alçı, Rasim Kütahyalı Ben de Cumhuriyetçiyim, ifadelerine tanık olmaya başladık.
Artık zurnanın zırt dediği yerdeyiz.
Cumhuriyetin altını oyanlarla birlik olunamaz.
Türkiye’de 29 Ekim 2012 tarihi TARAF belirleme tarihidir.
SESSİZ ÇOGUNLUK ARTIK YETER DEMİŞTİR.
Mustafa BALCI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)