Herkes bugün birbirine gebe…
Selamlar menfaat üzerine, arkadaşlıklar, dostluklar, ilişkilerin sahte birleşmeleri, hık diyemeyen kader mahkumları, yenilmiş beyinler, kahpe bir gelecek içinde yol almaya çalışan, elinde feneri olmayan, lakin farları yakmış, korkusuzca etrafa saldırarak ilerleyen Armani takım elbiseli, ayaklarında makosenler, altlarında en lüks’ünden kiralık arabalar ve devlet tarafından maaşları verilen itaatkar modern köleler. Ellerinde sitenolar ile zeytinyağı reklamlarına çıkan kaçık çorap düşmanları.
Herkes bugün birbirine gebe…
Plazalarda oturmadan plaza pazarlıkları yapan, kat karşılığı ayaklar altına alınmış bedenler, unutulan geçmiş ve yaşamın en derin ve nadide çiçek tarlasında kendilerini bereketsiz gören tohumcuklar, Açmayan tomurcuklar, kokmayan çiçekler, yaprakları budanmış, çıplak ve kimsesiz olduklarını sanan, kalabalıkta yalnız olmaya çalışan yaşam ortakları.
Evet’ çiler, Hayır’ cılar.
Seçilmiş insanlar!
Yanlızca kendilerini seçen, tanrı tarafından kabul edilmiş, çağrılı olarak toplumu yönetmek üzere gönderilmiş olduklarını sanan, toplum içinde melek, Sarıyer de dümbelek yaşamları içinde kendilerini dev aynasında gören dosyacılar.
Herkes birbirine gebe olmuş. Konuşabilecek kimse yok artık, gerçeklerden kaçan. Yalan’ ı siyaset sanan. Ve toplumu ahmak zanneden, nasıl kandırdım nidaları atarak omuzlarında paltoları ile yürüyen, kocaman dev büyüteç altında kalmış toz parçaları.
Artık yazma, Tuşlara dokunma zamanı. Biraz cesaret altında kalan insanların ve yürekli insanların konuşma vakti gelmektedir. Suların aşırı sakinliği kirli suları berraklaştırmıştır.
İhale bedelleri karşılığında seçilmişleri savunmaya geçen zavallılar. Doğruları savunmaktan aciz, beyinlerini taşımaktan yorgun düşmüş bedenler, kimi ihtiyar, kimi genç, kimi dost, kimi her kimse işte…
Ülke elden giderken, derneklerinde,camialarında ve mevkilerinde, varoluş nedenlerini hizmet sanan beyim ve paşam’ cılar. mücadeleden yıkılmış. Dernek lokallerinde papazın sakallarını sayarak her seferinde not etmeyi unutan, peşin alıp veresiye yönetimlerde bulunan kanları donmuş yaşamdan uzak insanlar.
Sizler neden susuyorsunuz?
Konuşacak hiç bir şeyiniz yok mu?
Yazacak bir kaç kelime, Araştırmanız gereken konular, sorular, sorunlar, ihaleler, yolsuzluklar, planlı plansız yaptırımlar, yoksa sizlerde mi? Sustunuz, susturuldunuz!
Unutmayın ki.
Geceler gündüzlere gebe. Gündüzler gecelere, Seçilenler seçenlere.
TAMİNCE yi düşünüp, Tahminimce beklentidekilere…
Mustafa BALCI.