Maden mahallesinde bugün yıkım yapıldı. Çeşitli yerel basında haberlerini sıra ile okumaya başladım, Evleri yıkılan insanları ne tanıyor. Nede mahalleden geçmişliğim var. Elbette Kentsel Dönüşüm. Ön Görünüm. Adı altında kanuna uygun olarak gerekli çalışmalar yapılabilir. Evlerini yıkabilirsiniz.
775 Sayılı Gecekondu Kanunu:
“Geçici Madde 5: Gecekondu ıslah bölgelerinde bulunup belediyelere ait olan veya bu kanun uyarınca belediyelerin mülkiyetine geçmesi gereken arazi ve arsalar üzerinde, Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılıp 16 ve 17. maddelere göre tespit edilmiş bulunan gecekonduların konut olarak kullanılanlarından imar ve ıslah planları ve mevzuat icaplarına göre olduğu gibi veya değiştirilerek korunması gerekenlere, 30. Madde gereğince gecekondusunu tamir ve ıslah ettiği takdir de, Yapılacak imar planlarına ve hazırlanacak parselasyona uygun olarak, bedeli mukabilinde tapuları verilir.”
Yol geçecek, Heyalan bölgesi, Dere islahı mazeretlerinde genel olarak yıkım yapılmaktadır. Oysa Kentsel Dönüşüm projesinde AKP iktidarının kendi çıkardığı Belediye Kanunu’nda belirtildiği gibi.

5272 Belediye Kanunu :

“Madde 73 : (…) Kentsel Dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapılarının boşaltılması, Yıkımı ve kamulaştırmasında anlaşma yolu esastır.”

Derbent’te olduğundan farklı olarak gelişen Maden mahallesi yıkımı ise bir anlaşma söz konusu değildir. Mazeretler bellidir. Problem bunların hangi dönemde yapıldığı ve anlaşma yoluna nasıl gidildiğidir.

Cemre inşaat anlaşmış ve gerekli ödemeleri yapmıştır!
Kabul etmeyenler Direnmiş yıkım kararı için bir anda Sarıyer Belediye Meclisi devam ederken mahalle sakinleri tarafından basılmış dileklerini sert bir şekilde ifade ederlerken! Ne olmuş?

Maden mahallesinde, Bugün yapılan yıkımda karar belli, Aileler yıkıma karşı direniş gösteriyorlar, Devreye Polisler girmiş, Çatıdan atlayan vatandaş yaralanmış, Ailedeki anne Polis aracına bindirilmiş, 5 yaşındaki çocuk Polislerin kontrolünde herhangi bir şey olmasın diye korumaya alınmış. Evleri yıkılmış! Ne olmuş?

Vatandaş haklı tabi. Bizler Afrikalı olduğumuzdan evlerimiz yıkılıyor, Kuzeyli olsaydık evlerimiz yıkılmazdı isyanında bulunuyorlar. Para istenmiş, Ödememişler Yazık. Çaresizliği görüyormusunuz?

Ne yazık ki. Sebep bir belediye mensubunun intikam amacıyla nüfusunu kullanarak, sadece balkonu yıkılması gerekirken ev komple yıkılmış. Vah ki ne vah. Yerel de haberler böyle yazıyor, Adamda görevden alınmış. Yetkisini kötü amaçla kullanmış. Sonrada mağdur aileye tüm yardımlarının koşulsuz olarak yapılmasını emretmişler. Bu senaryo ne güzel oynanıyor? Ne olmuş?

Ne olacaktı ki ne bekliyorsun. Önce karar alınıyor. Uygulamaya konuyor. Yetkili ve yetkisiz tüm insanlar çarktan besleniyor. İçinde tüm entrikaların kişisel düşmanlıkların ve de hırsların bir arada kullanıldığında sonuç bu oluyor:

Hemen devreye İLAHİ güç giriyor. Her şeyden haberi oluyor, hemen konuya hakim olarak gerekli iletişimlerde bulunup. Kurtarıcı olarak, Belediye Meclisinde, hemen anında Teknolojiden yararlanarak Başkan aranıyor. “ Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş Başkanımızla konuştum. Yıkımın durdurulması için sabah erkenden ekipleri seferber ederek yıkılmasına geçici bir süre de olsa zaman kazanmak ve işlemlerin yapılması için durdurulmasını rica ettim, Yıkım durdurulmuştur.”

Sonra yıkılmışmıdır? Bundan sonra yıkılacakmıdır? Yine her zaman olduğu gibi aynı merci yıkım kararı alıp, Sonra durduracakmıdır.? Ne hikmetse hep bir İLAHİ GÜÇ en zor zamanda devreye girmektedir. Ve benim canım Sarıyerli vatandaşlarımın bunu yemektedirler.

Asıl enteresan olan ise. Evleri yıkılan yerler AKP oylarının en çok çıktığı yerlerdir. Benim vatandaşlarım halen daha bıkmadan, Utanmadan savunuculuk yapmaktadır. Bir kuş ürkmesin, Aynı dala tekrar konmaz. Benim Vatandaşım konar.

İnsanları anlamakta çok zorlanıyorum!

Mustafa BALCI
15.12.2010