Sarıyer, ligin üst sıralarında yer alan 15 puanlı Göztepe ile YZÖ de karşılaştı ve 0-0 berabere kalarak iki önemli puan kaybetti. Maç her iki taraf içinde önemliydi. Sarıyer alt sıralardan kurtulmak, Göztepe daha üst sıraya çıkmak için galip gelmek zorundaydı. Bu bakımdan her iki taraf için zor bir maçtı. Ama zor maçı kolaya dönüştürmek varken daha da zorlaştırma da vardı. İşte Sarıyer kolay maçı zora soktu ve iki puan kaybeden taraf oldu.
Kolay maçı zora sokan kim olabilir ki? Elbette ki takımın teknik direktörü başka kim olabilir. Evet, Sarıyer takımında Serhat kart cezalısı oynamayacaktı. Önder, Muhammet ve Semih sakattı onlarda oynamayacaktı… Ama bu adamların yerinde oynayacak adamlar vardı. Sarıyer’in kadrosu dar değildi…
Teknik direktör ister Beyhan Çalışkan olsun, isterse bir başkası, hatta dünyanın en önemli teknik adamlarından biri olsun, on günlük çalışma ve bir lig maçı ile takımın tüm futbolcularını doğru değerlendiremez. ”Ben yanılmam” der de bildiği gibi hareket ederse bu günkü beraberlik fazla bile gelir Sarıyer’e! Kimsenin günahını almak istemem ama yöneticiler futbol oynamış olsun olmasın, futbolu teknik adamlardan kesinlikle daha iyi bilir ve “Şunu oynat, bunu oynat” der, oynamaları için her yolu dener, teknik elemanları da etkileyerek berbat eder. Belki de böyle olmuştur! Yanlış yaptılar demeyeceğim, böyle bir şey olmuşsa, Teknik adamın yanlışı, hatta yenilgisidir.
Takıma bakalım, Emre Bayraktarbaşı varken, ne vereceği bilinmeyen ve maç boyu aksayan Sami Göktepe’ye nasıl şans verilir. Yine Cemre yedekte iken dışarı alınan Bünyamin’in yerine Şafak’ın alınması nasıl düşünülür. Sağbekte ne verdiği bilinen Feridun’un yerine Volkan’ın alınması fena olmadı ise de Feridun’un forvete yeteri kadar yardımcı olamaması nedeniyle oyundan alınması kadar yanlışlık olur mu? Önce oyun içinde değişiklik yaparak Feridun’u sağbeke, Volkan’ın Feridun’un yerine al aksama olursa adam değişikliğine doğru olan bu değil midir?
Yedeklere bakıyorsunuz Cemre, Emre, Murat, Melih, Ömer, Şafak! Murat’la Şafak’ı oyuna aldığına göre senin takımın as elemanları yedekte Sarıyer nasıl galip gelecek?
Maç kıran kırana geçti ama kalite diye bir şey yoktu. Sarıyer defansı ile rakip defans çabalayıp durdu. Sarıyer takımında geri dörtlüde yer alan Hamza ile Emre takımı ayakta tuttular. Bilhassa ikinci yarıda Emre harikaydı. Kaptan Hamza her geçen gün daha iyi oluyor. Volkan ilk yarıda iyi idi ama ikinci yarıda mücadeleden koptu. Sol bekte oynayan Sami ilk kez Profesyonel bir lig maçı oynuyor tabii ki yeterli değildi! İleride daha iyi olabilir mi zaman gösterecek. Orta alanda ağır olmasına karşın Ömer Çuğ iyi işler yapıyor. Bir de topu ayağından çabuk çıkarsa, topa hakim olduğunda rakip defans arasına top atarak Sinan’ı kaçırabilse daha iyi olacak ama kesinlikle ince kıymayı bıraksın, kaptırdığı topların peşinden gitmesi bu ağılığı ile zor. Basit işler var iken neden fantezi! Bu hatta Hakan’ın risk almadan oynuyor. Yere sağlam basmıyor, ikili mücadelelerde kayıp. Topa hâkim olduğunda o da iyi işler yapıyor. Yunus Emre bu defa bekleneni veremedi. Feridun’un oyundan alınmasından sonra rakip kaleye gitmekte çok zorluk çekildi. Bünyamin ne kadar iyi niyetli olursa olsun bekleneni veremiyor, bu kadar ısrara rağmen takıma katkısı olmuyor… Sinan’a gelince… Sinan oynatmaz, oynatılır. İleri uçta oynayan bir futbolcu sol bekin arkasından top çıkarırsa, akabinde ondan rakip kale önünde pozisyon kovalamasını, şut atmasını bekleyemezsiniz.
Evet! Bir zamanlar Murat Hacıoğlu çok iyi işler yapıyordu. Sarıyer’de değil daha önce oynadığı takımlarda. Artık o günler geride kaldı. Murat sonbaharını yaşıyor. Forma ona “Beni bırak” diyor ama Sarıyerli teknik adamlar “Oyna” diye ısrar ediyor. Yanlış ama ne yanlış!
Maçta iki takımın iyi niyetle verdikleri mücadele vardı. Futbol adına başka bir şey yoktu. Pardon, iki de pozisyon. Birinde 74. Dakikada rakip futbolcu Cihan’ın ceza alanı üzerinden ki sert şutunu Kılıçarslan’ın kornere atması diğeri de 83’cü dakikada Melih’in altı pas çaprazından mutlak gollük pozisyonu rakip kaleciye nişanlaması, ya da kalecinin gollük tehlikeyi kornerle önlemesi… Başka bir şey arayan yanılır.
Hakem sertliğe göz yumdu. Rakip takımın 20 numaralı futbolcusunu Tolga Cavdar’ı ikinci sarı kartla oyundan atmalıydı.
Sarıyer kulübünün teknik heyeti ve futbolcuları… Unutmayın formasını giydiğiniz takım Avrupa’dan kupa getirmiştir bir takımdır. Bu takımda oynamak zordur. Maden yer oynuyorsunuz o zaman hakkını da verin, size şans verenleri güç durumda bırakmayın.
Yönetim kurulu, bilhassa kulüp başkanı Saffet Akkoyun büyük güçlüklerle boğuşuyor, anladığım kadarı ile kulübün maddi sorunlarını tek başına sırtlamış götürüyor. Başkanın ve yöneticilerinde rahat nefes alma hakları vardır. Bunu temin edecek olanlarda futbolculardır. Futbolcular bu beklentiye galibiyetlerle yanıt vermelisiniz.
Maç öncesi hava güzeldi. Hem futbolcular yönünden hem de seyirci yönünden. Seyirciler nefis bir birliktelik sergilediler. Sarıyerliler rakip seyircilere çiçek vererek jest yaptı. Maçın 88’ci dakikasına kadar mükemmel bir seyirci! Ne oldu ise 88’ci dakikada oldu. Rakip futbolcu Melih’e çok sert girince olay koptu ve Sarıyer seyircisi müthiş tepki gösterdi. Maçın bitimi ile birlikte tepki bitecek derken devam etti. Güvenlik önlemleri alınmış, onca polisle birlikte Toma’da getirilmişti. Sarıyer seyircisi içerde tutuldu, rakip seyirciler dışarı çıkarılıp otobüslere konuldu ve gönderildi. Bu önlemler yeterli olmadı. Çarşı içinden geçen rakip taraftarların bir minibüsü odunlarla, taşlarla cam-çerçeve indirildi. Bir özel otonun camları parçalandı. Ayrıca iki otobüsünde tünelde taş yağmuruna tutulduğu öğrenildi. İşte bu olmadı! Yakışmadı Sarıyer seyircisine. Ne istiyorsunuz kulüpten? Yaptığınız kötü hareketlerin faturası Sarıyer S K.ne çıkıyor. Futbol bu değil, futbol seyircisi bu değildir benim bildiğim.
İnşallah Sarıyer’e birkaç hafta saha kapama ve birkaç bin lira para cezası gelmez!
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)