İlk devre maçlarının ortalarında müthiş bir çıkış yakalayan Sarıyer ikinci yarıya aynı şekilde başlayamadı. Hatta çok kötü başlangıç yaptı. Bozulan takım toparlanamadı. Ziraat Türkiye Kupası maçında eksiklikler görülür. Giderilir diye düşündük ama olmadı, başarılamadı!
Takım kadrosu tek tek ele alındığında güven veriyor. İyi isimler: Emre Karaman, Osman, Hakan, Gökhan, Eray, Soner, Mustafa, Muhammet, B. Fırat, Mert, Cemre, Yaşar, Güney ve Günay, Eser’e iyi futbolcu değiller diyebilir miyiz? Yeni alınan K. Fırat ve Ozan’ı tam anlamamış isek de iki gençten biri olan Noyan’a kim kötü der… Böyle dolu kadro belki aynı lig ve grupta iki üç takımda olabilir… Bu demektir ki Sarıyer’in güçlü bir kadrosu var ama olmuyor, yapamıyor, başaramıyor. O halde büyük bir eksiklik var! Bu nedir? Öncelikle bunun çözülmesi için gereken önlemlerin alınması gerekir.
Futbolda bir kural vardır; galip takım bozulmaz! Sarıyer hafta içinde Adana Demirspor’u mükemmel bir oyundan sonra devirdi. Bu kadro ile bu maçı oynayabilirdi. Neden oynamadı? Bu hata değil mi? Genç Noyan mükemmel fiziği, mücadele gücü ve topa yatkınlığı ile büyük kazançtı ama oynatılmadı, Cemre bekletildi. Maça tek forvetle başlandı, ikinci yarıda iki forvete sonrada üçlü forvete dönüldü. Bu önlem ilk yarıda alınması gerekirdi. Sarıyer’in kendi evinde tek forvetle oynaması akıl kârı mı? Bunun göz ardı edilmemesi gerekirdi. Takımın iki beki eksik deniliyordu, iki bek alındı ama değişen bir şey olmadı. Elde olanlardan farkları yok. Forvet gerçekten güçlendi ama takımın eksikliği devam ediyor. Şöyle ki;
Orta sahada yeteri kadar topa basan, mücadele eden ve çabuk top oynayan elemanlara sahip değiliz. Takım olarak ağır futbol oynuyoruz. Takımın pres gücü yok; rakip pres yaptığında bu maçın ilk yarısı gibi darmadağın oluyoruz ve müthiş pas kaybı yapıyoruz. Korner atmakta bile başarılı olamıyoruz, her korner yerden bir metre yüksekten olursa nasıl gol bulunur? Takım olarak oyun disiplinini devam ettiremiyoruz. Böyle bir anda dördüncü golü yedik. Aslında, dördüncü gol büyük bir bek hatasıydı. Savunma futbolcusu ceza alanı içinde öyle çalım yer mi? Hiç hareket etmese rakibinin önünde direk gibi dursa, rakip futbolcu golü yapamazdı? Takımın golcüsü Eser’e ne oldu? Neden sustu, neden istenilen futbolu hatta kendi istediği futbolu oynayamıyor? Hakan neden durgun, isteksiz? Soner neden eski mücadele gücünü yitirmiş gibi? Sarıyer 0-1 mağlup iken Osman’ın 32’ci dakikada rakip futbolcu Emre Aylgün’ün bomba gibi şutunu doksandan çıkardıktan sonra, penaltıları kurtarması beklenemezdi ama dördüncü golü yemesinin nedeni moral bozukluğu olmalı!
Sarıyer ileri çıktığında çoğalamıyor, rakip ataklarında da devamlı az adamla yakalanıyor. Bu durum haftalardan beri böyle devam ediyor. Hücumda çoğalamayan takım golü ancak kontra ataklarla bulur ama suratlı adam eksiliği bariz olarak ortada!
Rakip takım Sarıyer’den çok üstündü. Kadro olarak da iyi göründü. Eski Sarıyer futbolcusu Umut Kaya, Sarıyer orta sahasını ve defansı darmadağın etmesine rağmen, oyundan alınana kadar üzerine bir adam verilmedi. Ne denir? Oynama, oynatma? Sarıyer de Umut Kaya’ı oynatmayacak bir futbolcu yok muydu? Genç Noyan üzerine verilemez miydi? Ya da Serhat, stopere alınıp, mücadele gücü yüksek olan Gökhan Umut’un üzerine verilemez miydi? Bunu görecek olan Bahri Hoca idi. Maçın sonuna kadar bekledik ama olmadı. Umut’un iyi futboluna Emre Aygün, Emrah Metoğlu, Sabutay, Tolga da katılınca Sarıyer’in işi zora girdi ve kaybetti…
Sarıyer, ikinci yarı Cemre ve Mert’i oyuna aldıktan sonra oyunda dengeyi kurdu ama ilk yarıyı 3-0 yenik bitirmişti. Oyunu döndürmesi zordu. Ama Güney’in muhteşem golü takımı ateşledi, arkadan Cemre’nin direkten dönen şutunu mermi gibi bur şutla Hakan gole çevirince beraberlik kurtarılacak umudu doğdu ama bir kontratak sonunda yenilen gol her şeyi bitirdi.
Sarıyer iki penaltı golü yedi. İkinci penaltı golünde Sarıyerli futbolcuların itirazları vardı. Rakip kalede aynı şekilde rakip futbolcunun topa elle oynamasına hakem penaltı vermedi. Penaltı hakemin 9 kusurlu hareketten birini sezdiği anda verdiği bir karardır ama müthiş sert oynayan ve tekme, taban her türlü hareketi rahatlıkla yapan sarı kartlı rakip sol beki ikinci sarı kartla oyundan ihraç etmemesi enterasan göründü.
Maçın kaybedilmesinin bir önemli nedeni de seyircisiz oynamasıydı. Sarıyer seyircisi takımı delicesine seven ve maçın başından sonuna kadar destekleyen bir seyircidir. Ama bazı maçlarda fevri hareket etmeleri, hırslanıp kötü tezahürat yapmaları sonucu bir maç seyircisiz oynama cezası aldı. Bu da Göztepe maçına denk getirildi ve olan oldu. Bu maçtan sonra seyirci her halde bu hatayı bir daha yapmaz… Sarıyer bu maçı kaybetmeseydi, beklide iyi bir hava yakalayacak ve ligin üst sıraları için mücadelesini daha da inançlı bir şekilde devam ettirecekti.
Bu yenilgi takımı paniğe sürüklememeli… Sarıyer’in ilk sıralar için mücadelesi devam edecek, ancak gelecek hafta oynayacağı Gümüşhane maçı çok önemli bir maç. Bu maçın kazasız atlatılması, Sarıyer’e büyük avantaj sağlayacak
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)